Sizce medya kuruluşları sansüre
uğruyor mu ?
Dünyanın her
tarafında otoriteler, baskı grupları medya üzerinde etkili olmak, kendi
çıkarlarına yönelik yayın politikaları oluşturmak için çeşitli yöntemler
uygulamaya çalışıyor. Şeffaflık ve demokrasi liginde en üst sıralarda olan
ülkelerde de durumun farklı olduğunu düşünmüyorum. Oralarda bu işler sadece
daha rafine yaşandığı için çok görünür kılınmıyor olabilir.
Bunun
nedenleri nedir peki ?
İktidarlar,
spor kulüpleri, iş örgütleri gibi gruplar, medyanın onların çıkarlarına hizmet
etmesini bekler. Aksi şekilde yayın yapılması, objektif gazeteciler bu tarz
grupların hedeflerini doğası gereği eleştirmesi baskı gruplarının hoşuna
gitmeyebilir… Bu nedenle medya kuruluşlarının ve gazetecilerin, eleştirel
yaklaşmasını engellemek için sansür, reklam baskısı gibi yöntemlerle yayın
politikasını etkilemek isterler.
Türkiye basın özgürlüğü konusunda sizce dünyada nerede ?
Tam olarak
nerede sorusunun yanıtını uluslararası kuruluşların yaptığı yıllık değerlendirmelerde
görebilirsiniz. Tutuklu veya dava açılan gazeteci sayısı gibi kriterler, bu
sıralamadaki yerinizi belirliyor elbette. Ama sadece rakamlara takılmamak
gerekiyor. Gazetecilik iklimi açısından iyi bir yerde olduğumuzu düşünmüyorum.
Bir oto sansür
Türkiye’de söz konusu mu ?
Elbette var…
Normal sansürle mücadele etmek kararlılık açısından daha kolaydır. Ama
bilinçlere işlemiş oto sansür, değiştirilmesi çok zor bir süreçtir. Genç
arkadaşlarımıza gazetecilik çerçevesi içerisinde her türlü haberi yapıp mutlaka
editörlerine teslim etmelerini istiyoruz. Süzgeç mekanizmalarının haberin
oluşturulması sürecinde çalışmaması gerekiyor.
Cumhuriyet tarihinden bu yana en çok
sansür hangi dönemde uygulandı ?
Darbe
dönemleri elbette gazetecilik açısından en tatsız dönemlerdi. Ama sivil
iktidarların askeri darbe dönemlerini aratmayan uygulama ya da uygulama
tehditlerinin de etkileri büyük oldu.
Basının bu günkü durumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz ?
Geçmişten
çok daha kötü olduğunu söylemek haksızlık olur. Çok seslilik açısından daha iyi
bir noktada olunduğunu düşünüyorum. Ama iktidarın basına yönelik bakışı, benim
gibi düşünmeyeni uçağıma bile almam tavrı, ne yazık ki güzel bir tablo
oluşturmuyor.
En son basın mensuplarının emniyete
girişleri yasaklanarak odaları da boşaltıldı. Siz bu durumu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Maarifi
yönetmek için okulları kapatma önerisi gibi bir şey. Ki, girişleri yasaklayarak
haberi de gazeteciliği de engelleyemezsiniz. Hukuka aykırı bir durumdu,
mahkemeden de döndü zaten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder