3 Eylül 2015 Perşembe

Bülent MUMAY-Hürriyet Gazetesi Mobil - Web Koordinatörü (Röportaj)


    Sizce medya kuruluşları sansüre uğruyor mu ?

Dünyanın her tarafında otoriteler, baskı grupları medya üzerinde etkili olmak, kendi çıkarlarına yönelik yayın politikaları oluşturmak için çeşitli yöntemler uygulamaya çalışıyor. Şeffaflık ve demokrasi liginde en üst sıralarda olan ülkelerde de durumun farklı olduğunu düşünmüyorum. Oralarda bu işler sadece daha rafine yaşandığı için çok görünür kılınmıyor olabilir.

       Bunun nedenleri nedir peki ?

İktidarlar, spor kulüpleri, iş örgütleri gibi gruplar, medyanın onların çıkarlarına hizmet etmesini bekler. Aksi şekilde yayın yapılması, objektif gazeteciler bu tarz grupların hedeflerini doğası gereği eleştirmesi baskı gruplarının hoşuna gitmeyebilir… Bu nedenle medya kuruluşlarının ve gazetecilerin, eleştirel yaklaşmasını engellemek için sansür, reklam baskısı gibi yöntemlerle yayın politikasını etkilemek isterler.

      Türkiye basın özgürlüğü konusunda sizce dünyada nerede ?

Tam olarak nerede sorusunun yanıtını uluslararası kuruluşların yaptığı yıllık değerlendirmelerde görebilirsiniz. Tutuklu veya dava açılan gazeteci sayısı gibi kriterler, bu sıralamadaki yerinizi belirliyor elbette. Ama sadece rakamlara takılmamak gerekiyor. Gazetecilik iklimi açısından iyi bir yerde olduğumuzu düşünmüyorum.

      Bir oto sansür Türkiye’de söz konusu mu ?

Elbette var… Normal sansürle mücadele etmek kararlılık açısından daha kolaydır. Ama bilinçlere işlemiş oto sansür, değiştirilmesi çok zor bir süreçtir. Genç arkadaşlarımıza gazetecilik çerçevesi içerisinde her türlü haberi yapıp mutlaka editörlerine teslim etmelerini istiyoruz. Süzgeç mekanizmalarının haberin oluşturulması sürecinde çalışmaması gerekiyor.

      Cumhuriyet tarihinden bu yana en çok sansür hangi dönemde uygulandı ?

Darbe dönemleri elbette gazetecilik açısından en tatsız dönemlerdi. Ama sivil iktidarların askeri darbe dönemlerini aratmayan uygulama ya da uygulama tehditlerinin de etkileri büyük oldu.

   Basının bu günkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Geçmişten çok daha kötü olduğunu söylemek haksızlık olur. Çok seslilik açısından daha iyi bir noktada olunduğunu düşünüyorum. Ama iktidarın basına yönelik bakışı, benim gibi düşünmeyeni uçağıma bile almam tavrı, ne yazık ki güzel bir tablo oluşturmuyor.

   En son basın mensuplarının emniyete girişleri yasaklanarak odaları da boşaltıldı. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?


Maarifi yönetmek için okulları kapatma önerisi gibi bir şey. Ki, girişleri yasaklayarak haberi de gazeteciliği de engelleyemezsiniz. Hukuka aykırı bir durumdu, mahkemeden de döndü zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder