Öncelikle
merhabalar sizi kısaca tanıyabilirmiyiz?
Tabi, ismim Serdar Ergun yaklaşık 12 yaşından beri
yani 42 yıldır savaş sanatlarıyla uğraşıyorum. Bu sporu meslek edindim, hayatım
böyle devam ediyor.
Karate
sporuna nasıl başladınız?
Yurtdışında 12 yaşında başladım. Çalışmalar merakımı
cezbetmişti. Sene 1972’den bugüne aynen
devam.
Sizi
bu spor dalına iten sebep ne oldu?
Kendini koruma ve savunma amacıyla başlamıştım.
Ne
zamandan beri profesyonel eğitmenlik yapıyorsunuz?
37 yıldır Bakırköy’de, tabi uluslararası alanda da
başarılarımız var. Bunlar arasında Hollanda,Danimarka,Rusya gibi ülkelerde var.
Peki
şöyle soralım o zaman ulusal ve uluslararası başarılarınız var mı ?
Var tabi öğrencilerimde var. Örneğin ben masterimi
Japonya’da yaptım. Bu işin meslek yüksek okulu akademisi orasıdır. Bende aynı
zamanda milli sporcu ve milli antrenörüm. Bir çok başarıya imza attım ve şu
andada öğrencilerim atıyor; İstanbul şampiyonaları, Türkiye şampiyonaları ve
inşallah önümüzdeki günlerde de Estonya, Avrupa şampiyonalarımız var.
Dünyaca
tanınan yıldız sporcunuz var mı ?
Tabi var. Danimarka’da, Amerika’da ve Hollanda’da
belli sistemlerde liderlik yapan insanlar var.
İsimlerini
bizimle paylaşabilirmisiniz?
Amerika’da Hakan Şahin, Hollanda’da Şahin Fidan var.
Bunlar çok popüler sporcular, derece yapmış ve orada lider konumda olan
sporculardır.
Karate
sporu Türkiye’de nasıl bir konumda sizce ?
İyi konumda diyebiliriz. Ama yeterli mi derseniz?
Yeterli değil, çünkü sponsor sıkıntılarımız var. Hali hazırda ki kişiler fedaratif
yapıya sahip olmalarına karşın, gene bütçeden fazla pay alamayıp kendi cebinden
bir takım imkanlarla birşeyler yapmaya çalışıyorlar. Bu sorun sadece karate’de
değil aslında bütün branşlarda var. Wushu-Kunfu fedarasyonunda, Tekvando ve
Judo federasyonlarıda bu tür sorunlarla karşılaşıyor. Biraz daha geniş
imkanlara sahip olunursa biz diğer ülkeler gibi olimpiyatlara ileri ileri
gidip, geri geri arkamızı dönüp gelmeyiz.
Türkiye’de
spor denilince akla ilk olarak futbol geliyor bunun sebebi nedir sizce?
Dünyanın en basit ve en popüler spor branşı olması
ve aynı zamanda seyirci kitlesinin çok fazla olmasından kaynaklanıyor. Neden
derseniz futboldan herkes anlıyor.
Şimdi bir de şöyle bir şey var. Bir tane top alalım
ikide direk koyalım rahatlıkla futbol oynayabiliriz. Futbol çok sanatsal bir
değer taşımıyor, daha sonra sanatlaşıyor. Ama karate gibi braşları yapmak için
bunun bir disiplini ve altyapısı var. Bu tür öğretilerde bezing programlarına
gireceksiniz ki vücudunuzu ancak disipline edebilirsiniz. Bu bir sanat yani
uzun dönem çalışılması gereken bir spor dalı ama futbol öyle değil. Futbolun
dünyada da popüler olmasını ben, basit olmasına bağlıyorum. Ama savaş
sanatlarıyla uğraşmak basit değil. Hadi gel senle bir karate karşılaşması
yapalım demek mümkün değil. Uzun bir süre çalışmak ve disiplin gereklidir bu
tür spor dalları için.
Fakat
hocam ülkemizde basketbol, voleybol gibi spor dallarıda futbollun yanında daha
az destek görüyor, bunu neye bağlıyorsunuz? Birde futbolun diğer spor dallarını
gölgede bıraktığını düşünüyor musunuz?
Bu sadece Türkiye için geçerli değil ama dünya’da da
bu böyle ancak, Avrupa’da özellikle Danimarka ve Hollanda’da bütün braşlar eşit
mesafede yer alıyor. Bunlar bence spor konusunda örnek alınması gereken ülkeler
ve savaş sanatlarında da bu ülkeler bizden çok daha ileri seviyelerde yer
alıyorlar. Yani bizde bir branşta ileriye gidebiliyoruz ama onun üzerine ne
yazık ki çıkamıyoruz. Olimpiyatlardan da belli değilmi aslında, orada bile
Türkiye yok, bunu iyice bir irdelemek lazım. Neden yokuz? Çocuklar siz top
oynayın, kızlarda siz ip atlayın değil mi? Ülkemizde beden eğitimi dersleri
memur zihniyeti ile verilmiyor mu? Tüm imkanlara sahip olunmasına rağmen
öğretmenler üzerlerine düşen görevi eğitim yuvalarında dahi gerçekleştirmiyorlar.
Egitime
bağlıyorsunuz yani bu tür sorunları?
Tabiki eğitime bağlıyorum. Önce spor kültürü daha
sonrada braş eğitimi verilmelidir ki yetenekli kişileri oradan profesiyonel
spor dallarına yönlendirebilelim. Yani dövüş sanatlarına mı? Basket yada
voleybola mı? Futbola mı yatkın anlaşılsın. Ama siz geri kafalı bakarsanız, ben
bu branşı buraya sokmam burada herkes bir birini yer, döver derseniz, çok
yanlış bir algı yaratmış olursunuz. Ama burada basınında çok büyük rolü var.
Biri çıkar kafasıyla bir şey kırar, o çıkar karnından araba geçirir, bir diğeri
bezbol sopası kırar. Yanlış şekilde yayınlar yaparsanız insanların zihniyetinin
de bu yönde gelişmesi tesadüf değildir tabiki. Beni çağırıyorlar mesela bir şey
kırarsanız yayınlarız hocam diyorlar. Ben bir şey kırmayayım bilgilendiriyim,
teknik yapısını anlatayım diyorum. Bana verilen cevap ama hocam reyting…
Bu şekilde yansıtırsanız tabiki bu tür sporlar zor
duruma girer.
Çok
teşekkür ederim hocam, sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Teşekkür ederim.
İlgili linkler:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder